You can't fool me with a trick like that.
- Böyle bir numarayla beni kandıramazsın.
You can't teach an old dog new tricks.
- Siz yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz.
Did you write down the telephone number?
- Telefon numarasını not ettin mi?
You should take the number 5 bus.
- 5 numaralı otobüsü binmelisin.
Can you show me another magic trick?
- Bana bir sihir numarası daha gösterebilir misin?
Tom showed me a magic trick.
- Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.
One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone.
- Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak.
Dan didn't even act sick.
- Dan hasta numarası yapmadı bile.
What size shoes do you wear?
- Kaç numara ayakkabı giyiyorsun.
What size helmet do you wear?
- Kaç numara kask giyiyorsun?
Check the number in the phone book.
- Telefon rehberinde numarayı kontrol edin.
Tom wrote Mary's name and phone number in his notebook.
- Tom bilgisayarına Mary'nin adını ve telefon numarasını yazdı.
I'd like to take a note of your phone number if you don't mind.
- Sakıncası yoksa telefon numaranı not almak istiyorum.