Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.
 - The purpose of a roundabout is to slow down traffic.
Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
 - Could you please speak a little bit more slowly?
Lütfen daha yavaş konuşun.
 - Please speak more slowly.
İşler gerçekten kesatlaştı.
 - Business has really slowed down.
Bu günlerde iş çok kesat.
 - Business is so slow these days.
Oyun yavaş ve sıkıcıydı.
 - The game was slow, and it was also boring.
Basketbolla karşılaştırıldığında, beyzbolun biraz yavaş ve sıkıcı olabileceği düşünülebilir.
 - Compared to basketball, baseball might be considered a little slow and boring.
Saat on dakika geri kalmış.
 - The clock is ten minutes slow.
Saatimi ayarlamalıyım. Geri kalmış.
 - I must adjust my watch. It's slow.
Araba sürerken virajlarda yavaşlamak zorundasınız.
 - When you are driving, you should slow down on corners.
Tom yavaşlamamı söyledi.
 - Tom told me to slow down.
Çocukluk çağında, zaman yavaş olarak geçer.
 - In childhood, time passes slowly.
Bu hafta zaman çok yavaş geçti.
 - Time passed very slowly this week.
Saatim geri kaldığı için özel ekspresi kaçırdım.
 - As my watch was slow, I missed the special express.
Saat on dakika geri kalmış.
 - The clock is ten minutes slow.