not-polite

listen to the pronunciation of not-polite
Английский Язык - Турецкий язык

Определение not-polite в Английский Язык Турецкий язык словарь

impolite
{s} kaba

Hoşça kal dememesi kabalıktı. - It was impolite of him not to say goodbye.

Onun kaba cevabından dolayı, o kızdı ve onun yüzüne tokat attı. - Because of his impolite reply, she got angry and slapped his face.

impolite
inceliksiz
not polite
kibar değil
impolite
{s} terbiyesiz

Tom terbiyesizce konuşur. - Tom spoke impolitely.

O terbiyesizce konuştu. - She spoke impolitely.

impolite
kaba bir şekilde
impolite
kabalık

İnsanlara dik dik bakmak kabalıktır. - It's impolite to stare at people.

Onlar çok iyi tanımadıkları biriyle aynı fikirde olmamayı kabalık olarak düşünüyorlar. - They consider it impolite to disagree with someone they don't know very well.

impolite
{s} nezaketsiz
impolite
{s} incitici
impolite
impolitenessterbiyesizlik
Английский Язык - Английский Язык
impolite