Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ni̇teki̇m

listen to the pronunciation of ni̇teki̇m
Турецкий язык - Английский Язык

Определение ni̇teki̇m в Турецкий язык Английский Язык словарь

nitekim
as a matter of fact

As a matter of fact, he's going to the states. - Nitekim, o Amerika Birleşik Devletlerine gidiyor.

As a matter of fact, God wants man to disobey. To disobey is to seek. - Nitekim Tanrı insanın itaat etmesini istiyor. Itaatsizlik etmek aramaktır.

nitekim
as ... so
nitekim
thusly
nitekim
so and so
nitekim
just as ...; in the same way ..., likewise ...: Ben anlayamadım, nitekim sen de anlamış değilsin. Just as I didn't understand it, neither did you. Kardeşine onu öğrettim. Nitekim ona da öğreteceğim. I taught it to her brother. Likewise I'm going to teach it to her
nitekim
thus

And thus he failed the exam. - Ve nitekim sınavı kaybetti.

Nitekim
a matter of fact
Турецкий язык - Турецкий язык
(Hukuk) Gerçekten, hakikaten; şu da gösterir ki
nitekim
Sonuç olarak: "Nitekim, kendisi de bunu anlamış gibi, vapurda bütün yolculuğumuz boyunca bir köşeye çekilip oturmuş."- Y. K. Karaosmanoğlu
nitekim
Gerçekten, nasıl ki, hakikaten: "Arkanda idi, nitekim köşke kadar arkandan ayrılmadı, daima arkanda bulunacak."- R. H. Karay
nitekim
Sonuç olarak
nitekim
Gerçekten, nasıl ki, hakikaten
ni̇teki̇m
Избранное