O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.
- He voluntarily helped his mum clean.
Annem çayı çok sever.
- My mum likes tea very much.
Annem İngilizce'yi çok iyi konuşamaz.
- My mom doesn't speak English very well.
Annem doğum günüm için bir pasta yaptı.
- Mom made a cake for my birthday.
Annem bana anahtarlarını ödünç vermek zorunda kaldı.
- My mom had to lend me her keys.
Ana'nın ana dili Esperantoydu galiba.
- I guess Mom's native language was Esperanto.
I wish Mom and Dad didn't argue so much.
My mother was so tired that she went to bed early.
- My mum was so tired that she went to bed early.
The candles made the room bright.
- Mumlar odayı aydınlatıyor.
The candle went out instead of having been put out.
- Mum söndürülmek yerine söndü.
My maid waxes my house once a week.
- Benim hizmetçi haftada bir kez evimi mumlar.
The car is waxed and shining.
- Araba mumluydu ve parlıyordu.