muhafazakarlaştırma

listen to the pronunciation of muhafazakarlaştırma
Турецкий язык - Английский Язык
conservatizing
muhafazakâr
conservative

Mary's mother is very conservative. - Mary'nin annesi çok muhafazakar.

They were conservative men. - Onlar muhafazakâr insanlardı.

Muhafazakâr
standpatter
muhafazakar
victorian
muhafazakâr
Tory
muhafazakar
preservative
muhafazakar
(Politika, Siyaset) neoconservative
muhafazakar
(Politika, Siyaset) right-wing
muhafazakâr
traditionalist
muhafazakâr
true-blue
Muhafazakar
strict
muhafazakâr
rightist
muhafazakâr
conservative tutucu
muhafazakâr
rightwinger
muhafazakâr
(a) conservative
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение muhafazakarlaştırma в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Muhafazakar
tutucu
muhafazakar
Tutucu: "Yeni prens halk hürriyetleri aleyhinde idi ve muhafazakârlara dayanıyordu."- F. R. Atay
MUHAFAZAKÂR
(Osmanlı Dönemi) f. Koruyucu
MUHAFAZAKÂR
(Osmanlı Dönemi) Dinî amel ve işlere muhabbet eden. Dinî inanışında sağlam olan ve değiştirmeden muhafaza eden yüksek ve sâdık insan