Sanırım bu bölgedeki bütün altınları kazıp çıkardık.
- I think we have mined all the gold in this area.
Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar.
- They mined iron in this town for 350 years.
Mayın tarayıcının amacı, mayınları patlatmadan mayın tarlasını temizlemektir.
- The objective of Minesweeper is to clear the minefield without detonating the mines.
Mayınlar olduğu için nevigasyon zordu.
- Navigation was difficult because there were mines.
Onun evi benimkinin çevresindedir.
- Her house is in the neighborhood of mine.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
- There is a fundamental difference between your opinion and mine.
Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.
- The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine.
Ordu, madencileri uzaklaştırmak için asker gönderdi.
- The army sent soldiers to remove the miners.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Senin fikirlerin benimkinden farklı.
- Your ideas are different from mine.
Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.
- The region is relatively rich in mineral resources.
Su, ormanlar ve mineraller önemli doğal kaynaklardır.
- Water, forests, and minerals are important natural resources.
Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar.
- After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.
Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor.
- More than one million tons of coal are mined each day in Australia.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... mined per year in the world. ...
... that could be mined to help us make better decisions about ...