O aklen dengesiz ve muhtemelen bir katil.
- She's mentally unstable and probably a killer.
Tom'un akli dengesi bozuktur.
- Tom is mentally unstable.
Beni zeka olarak destekleyecek çok arkadaşım var.
- I have a lot of friends to support me mentally.
Sanırım Tom zihinsel olarak hasta olabilir.
- I think Tom may be mentally ill.
Kadınlar sık sık zihinsel olarak erkeklerden daha güçlüdür.
- Women are often mentally stronger than men.
Disney filmlerini sevdiğini iddia eden kadınlar, birçok durumda zihinsel olarak acı çekiyorlar.
- Women who claim to love Disney films are, in most cases, suffering mentally.
Sanırım Tom zihinsel olarak hasta olabilir.
- I think Tom may be mentally ill.
Çocuğun problemleri fiziksel, ruhsal değil.
- The boy's problems are physical, not mental.
Ruhsal sinir bozuntum vardı.
- I had a mental breakdown.
Akıl hastası mısınız?
- Are you mentally ill?
Tom bir akıl hastanesine gönderildi.
- Tom was sent to a mental hospital.
Tom bir akıl hastanesinde.
- Tom is in a mental institution.
Beni zeka olarak destekleyecek çok arkadaşım var.
- I have a lot of friends to support me mentally.
Onun aşırı sömürge zihniyeti var. O, İspanyol kültürü için deli oluyor.
- She has extreme colonial mentality. She is crazy for Spanish culture.
Onların hepsi kahrolası kaçık.
- They're all fucking mental.
Sanırım Tom zihinsel olarak hasta olabilir.
- I think Tom may be mentally ill.
Bu kadının zihinsel sorunları var.
- This woman is mentally challenged.
He is the most mental freshman I've seen yet.
... who is mentally disturbed and we have got to make sure they don't get weapons. ...
... it gives you equipment to solve problems mentally. It’s mentally exciting; you really have ...