O, resimler vasıtasıyla fikrini açıkladı.
- She explained her idea by means of pictures.
Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler.
- Thoughts are expressed by means of words.
İngilizce bir haberleşme aracıdır.
- English is a means of communication.
Telefon bir iletişim aracıdır.
- The telephone is a means of communication.
Olası tüm araçları denedim.
- I tried all possible means.
Mümkün olan tüm araçlar denendi.
- All possible means have been tried.
Onlar kazandıklarından çok para harcıyorlar.
- They live beyond their means.
Tom kazandığından çok para harcıyor.
- Tom lives beyond his means.
Amnezi, hafıza kaybı anlamına gelir.
- Amnesia means loss of memory.
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
- This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
Mümkün olan tüm yollarla bir savaşı önlemeliyiz.
- We must prevent a war by all possible means.
O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.
- He contrived a means of speaking to Nancy privately.
Ne pahasına olursa olsun, onu istediğini söyledin!
- You said you wanted it by any means!
Şüphesiz boğulan çocuğu kurtarmalıyım.
- I must save the drowning child by all means.
Şüphesiz onu ben yapacağım.
- I'll do it by all means.