Tom masumiyetini koruyor.
 - Tom maintains his innocence.
O masumiyetini koruyor.
 - She maintains her innocence.
Bir arkadaşlığı sürdürmek için, karşılıklı sevgi olmalı.
 - To maintain a friendship, there must be mutual affection.
Birinin ününü sürdürmek zordur.
 - It is hard to maintain one's reputation.
O kravata bakım yapmak önemlidir.
 - Maintaining that tie is important.
Tom suçsuzluğunu korumuştur.
 - Tom maintained his innocence.
Bizim odakları korumamız gerekiyor.
 - We need to maintain focus.
Kendi vücut ısılarını korumak için birbirlerine yapıştılar.
 - They were stuck together to maintain their own body heat
Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
 - I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
Sami'nin arka bahçesi titizlikle muhafaza edildi.
 - Sami's backyard was meticulously maintained.
he wente oute of hys ermytaige for to maynteyne his nevew ayenste the myghty erle.