müdüre

listen to the pronunciation of müdüre
Турецкий язык - Английский Язык

Определение müdüre в Турецкий язык Английский Язык словарь

müdür
director

Can I speak with the director? - Müdürle konuşabilir miyim?

What brand and what color is the director's car? - Müdürün arabası ne marka ve ne renk?

müdür
manager

He is actually not the manager. - O, aslında müdür değildir.

Tom appointed her as manager. - Tom onu müdür olarak atadı.

müdüre gitmek
apply to the manager
müdür
{i} supervisor
müdür
{i} warden

Tom informed the warden that John was planning to escape. - Tom, John'un kaçmayı planladığını müdüre bildirdi.

I was a prison warden for ten years. - On yıldır hapishane müdürüydüm.

müdür
overseer
müdür
clerk
müdür
gerent
müdür
master

Newton became Warden of the Royal Mint in 1696. He became Master of the Royal Mint in 1699. - 1696'da Newton darphane müdürü oldu. 1699'da darphane öğretmeni oldu.

müdür
business manager
müdür
(Kısaltma) m.d
müdür
curator
müdür
commissioner
müdür
provost
müdür
intendant
müdür
mgr
müdür
managing director
müdür
custodian
müdür
headmasters
müdür
bureaucrat
müdür
gaffer
müdür
vice president; clerk
müdür
director, manager; (okulda) headmaster, principal
müdür
guv
müdür
(üniv.) provost
müdür
head

You must go and see the headmaster at once. - Okul müdürünü hemen gidip görmelisin.

Tom was transferred to the head office in Boston. - Tom Boston'daki genel müdürlüğe transfer edildi.

müdür
headmaster, principal
müdür
guvnor
müdür
director, head, chief; manager
müdür
administrator
müdür
vice president
müdür
conductor
müdür
principal

Mr Bush, principal of our school, graduated from Yale. - Bay Bush, okulumuzun müdürü, Yale'den mezun oldu.

The principal assured me of her honesty. - Okul müdürü onun dürüstlüğü konusunda beni ikna etti.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение müdüre в Турецкий язык Турецкий язык словарь

müdür
İdare eden, yöneten, yönetmen, direktör
müdür
İdare eden, yöneten, yönetmen, direktör: "Yazı işleri müdürleri böyle öyküler istiyorlar."- N. Cumalı