Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
- The lawyer recommended his client to take legal action.
Tom, yasal ya da değil onu yapacağını söylüyor.
- Tom says he will do it whether it's legal or not.
Kanepeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı.
- He sat on the bench and crossed his legs.
Molada bacaklarımı germek için kalktım.
- During the intermission I got up to stretch my legs.
Bu soruları cevaplamayı reddetmeniz hakkındaki hukuki dayanak nedir?
- What's the legal basis of your refusal to answer these questions?
Leyla bir tedarikçiyle olan acı bir hukuki ihtilaf sonrasında şirketini kaybetti.
- Layla lost her company after a bitter legal dispute with a supplier.
Tom hâlâ hukuken evli.
- Tom is still legally married.
Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
- Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government.
Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
- Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government.
Sanık hukuki bir terimdir.
- The accused is a legal term.
Benim ellerim ve ayaklarım şişti.
- My hands and legs are swollen.
O, tüm ayak işlerini yaptı.
- He did all the legwork.
... legal immigration system, to reduce the backlog, make it easier, simpler and cheaper for people ...
... legal and policy interoperability. ...