kuyum

listen to the pronunciation of kuyum
Турецкий язык - Английский Язык
jewelry

Tom and Mary went to the jewelry store together. - Tom ve Mary birlikte kuyumcu dükkanına gittiler.

He proposed to his girl friend with a ring he had stolen from a local jewelry. - O yerel bir kuyumcudan çaldığı bir yüzükle kız arkadaşına evlenme teklif etti.

obs. jewelry
Турецкий язык - Турецкий язык
Altın, gümüş ve değerli madenler ve kıymetli taşlardan yapılan süs eşyası
Değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası
kuyum
Избранное