kuyum

listen to the pronunciation of kuyum
Турецкий язык - Английский Язык
jewelry

He proposed to his girl friend with a ring he had stolen from a local jewelry. - O yerel bir kuyumcudan çaldığı bir yüzükle kız arkadaşına evlenme teklif etti.

They broke into the jewelry shop. - Onlar kuyumcu dükkanına zorla girdi.

obs. jewelry
Турецкий язык - Турецкий язык
Altın, gümüş ve değerli madenler ve kıymetli taşlardan yapılan süs eşyası
Değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası