This is not a time for celebration.
- Bu kutlama zamanı değil.
We should have a celebration, Tom.
- Kutlama yapmalıyız, Tom.
They held a congratulatory banquet.
- Onlar bir kutlama ziyafeti düzenledi.
Jews don't celebrate the holocaust, they commemorate it.
- Yahudiler soykırımı kutlamazlar, onu anarlar.
My friends congratulated me on my success.
- Arkadaşlarım benim başarımı kutladılar.
I called up my friend to congratulate him on his success.
- Başarısını kutlamak için arkadaşımı aradım.
Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
- Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
India's Independence Day is celebrated on the fifteenth of August.
- Hindistan'ın Bağımsızlık Günü, Ağustosun on beşinde kutlanıyor.
My friends celebrated my birthday.
- Arkadaşlarım benim doğum günümü kutladılar.
India's Independence Day is celebrated on the fifteenth of August.
- Hindistan'ın Bağımsızlık Günü, Ağustosun on beşinde kutlanıyor.