Tom and Mary embraced each other.
- Tom ve Mary birbirlerini kucakladı.
He embraced his relatives before he left.
- O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı.
The settlers embraced the Christian religion.
- Yerleşimciler Hıristiyan dinini kucakladı.
The little boy embraced his dog.
- Küçük çocuk köpeğini kucakladı.
When did you try hugging Tom?
- Tom'u ne zaman kucaklamayı denedin?
I won't ever try hugging Tom again.
- Tom'u tekrar kucaklamayı hiç denemeyeceğim.
The girl hugged her doll.
- Kız, bebeğini kucakladı.
Tom gave Mary a hug and a kiss on the cheek.
- Tom Mary'yi kucakladı ve yanağından öptü.