I'm very fearful of death. But by fearing it, I'm not preventing it - I'm just making life more difficult for myself.
- Ölümden çok korkuyorum. Ancak bundan korkarak bunu önleyemiyorum-Ben sadece hayatı kendim için daha kötü yapıyorum.
Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
Don't be afraid to ask questions.
- Soru sormaktan korkma.
She is on a diet for fear that she will put on weight.
- Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.
Man fears disasters such as floods and fires.
- İnsan su baskınları ve yangınlar gibi felaketlerden korkar.
Tom dreads going to work tomorrow.
- Tom yarın işe gitmeye korkuyor.
He may dread to learn the results.
- O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.