Tom onun üzerine konsantre oldu.
- Tom concentrated on that.
Servet gittikçe daha konsantre oluyor.
- Wealth is becoming more and more concentrated.
O bir şey üzerinde yoğunlaştı.
- She concentrated on one thing.
Tüm enerjimi sorun üzerinde yoğunlaştırdım.
- I concentrated all my energies on the problem.
Tüm sorunlarınız kalbinizde yoğunlaşmıştır, bu nedenle kendiniz incelemelisiniz.
- All your problems are concentrated in your heart, so you just need to examine yourself.
Tom işine yoğunlaştı.
- Tom concentrated on his work.
Tüm enerjimi sorun üzerinde yoğunlaştırdım.
- I concentrated all my energies on the problem.
Odaklanmış kalmak zorundayız.
- We've got to stay focused.
Odaklanmış kalmaya çalışalım.
- Let's try to stay focused.
She focused on her work.
- Sie konzentrierte sich auf ihre Arbeit.
I am too focused on my career.
- Ich bin zu sehr auf meine Karriere konzentriert.