He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
Try to check the flow of water by turning the valve.
- Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.
Should I go check it out?
- Onu kontrol etmeye gitmeli miyim?
We'd better check it out.
- Bunu kontrol etsek iyi olur.
Try to control yourself.
- Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
Some things in life are beyond our ability to control.
- Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
Controlling my emotions is not my forte.
- Duygularımı kontrol etmek benim görevim değil.
Would it be fair to say you have a problem controlling your anger?
- Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu?
Aliens controlled Earth's progress in secret.
- Yabancılar gizlice Dünya'nın ilerlemesini kontrol etti.
Tom wanted to hit Mary, but he controlled himself.
- Tom Mary'ye vurmak istedi ama kendini kontrol etti.
Tom started the coffee brewing, then checked his email.
- Tom kahve demlemeye başladı, sonra epostasını kontrol etti.
He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.