He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
Try to check the flow of water by turning the valve.
- Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.
We'd better check it out.
- Bunu kontrol etsek iyi olur.
Should I go check it out?
- Onu kontrol etmeye gitmeli miyim?
Anger is hard to control.
- Öfkeyi kontrol etmek zordur.
You must control yourself.
- Kendinizi kontrol etmelisiniz.
I have trouble controlling my emotions.
- Duygularımı kontrol etmekte zorlanıyorum.
Controlling my emotions is not my forte.
- Duygularımı kontrol etmek benim görevim değil.
The government of the Inca Empire controlled everything.
- İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.
Aliens controlled Earth's progress in secret.
- Yabancılar gizlice Dünya'nın ilerlemesini kontrol etti.
He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
The defenders checked the onslaught by the attackers.
- Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.