kolaylıkla

listen to the pronunciation of kolaylıkla
Турецкий язык - Английский Язык
with ease

She finished the job with ease. - O, kolaylıkla işi bitirdi.

She solved the puzzle with ease. - O, bilmeceyi kolaylıkla çözdü.

easily

She managed to get what she desired easily. - Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi.

They did not break apart easily. - Onlar kolaylıkla parçalamadı.

soon
ease

She did the job with ease. - İşi kolaylıkla yaptı.

He won the race with ease. - O kolaylıkla yarışı kazandı.

lightly
hands down
quite easily
easy

The convenient thing about this electronic dictionary is that it's easy to carry anywhere. - Bu elektronik sözlüğün işe yarar şeylerinden biri herhangi bir yere kolaylıkla taşınabilmesidir.

fluently
swimmingly
in a breeze
(Mukavele) readily
fluent
kolaylıkla kazanmak
win hands down
Турецкий язык - Турецкий язык
Sıkıntı çekmeden, güçlüklere uğramadan, kolayca
Sıkıntı çekmeden, güçlüklere uğramadan, kolayca: "Bu telgrafla meydana çıkan yeni meseleyi kolaylıkla çözecekti."- H. E. Adıvar
çarçabuk
haydi haydi