He would not be alone, who all things can; / But peopled Heav'n with Angels, Earth with Man.
The ox knows its owner, and the ass its master's crib; but Israel does not know, my people does not understand.
Bilal is a person of knowledge.
- Bilal bilgili bir kişidir.
I bought a new personal computer yesterday.
- Dün yeni bir kişisel bilgisayar satın aldım.
The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
- Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Personal computers are very useful.
- Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.
I thought you'd be the last person to do such a thing.
- Böyle bir şey olacak son kişi olduğunuzu düşündüm.
The life of a person is a transient thing.
- Bir kişinin hayatı geçici bir şeydir.
Andrej Chadanovič is a major figure in the Belarusian poetry.
- Andrej Chadanoviç, Belarus şiirinde önemli bir kişidir.
A really perceptive person can figure out a whole situation with just a few clues. That's the kind of person I want you to become.
- Sezgileri gerçekten kuvvetli bir insan bütün bir durumu sadece birkaç ipucuyla çözebilir. Bu olmak istediğim kişi türüdür.
Would you like to add me to your contact list?
- Kişi listene beni eklemek ister misin?
I'm the only one still in contact with Tom.
- Tom'la hala temas halinde olan tek kişiyim.
He's a very selfish person.
- O, çok bencil bir kişidir.
She is a selfish person.
- O bencil bir kişidir.
You're a brave soul if you want to climb the Urals.
- Urallara tırmanmak istiyorsan sen cesur bir kişisin.
Tom is a very brave soul.
- Tom çok cesur bir kişidir.
Every person is an individual.
- Her kişi bir bireydir.
We are currently looking for individuals who have experience in customer service.
- Bugünlerde, müşteri hizmetlerinde deneyimi olan kişiler arıyoruz.
That's one small step for man, one giant leap for mankind.
- Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
- Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
The life of a person is a transient thing.
- Bir kişinin hayatı geçici bir şeydir.
One's lifestyle is largely determined by money.
- Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
Fine feathers make fine birds.
- Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.
Only a few people understood me.
- Sadece birkaç kişi beni anladı.
There were too many people at the concert.
- Konserde çok fazla kişi vardı.
Sami was the one who discovered Layla's body.
- Sami, Leyla'nın cesedini keşfeden kişiydi.
Tom was the one who discovered the body.
- Tom cesedi keşfeden kişiydi.
José showed himself to be a person of bad character.
- Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
Dreams are the touchstones of our characters.
- Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
At least four were killed in the explosion of a car bomb outside a police station in the capital, Nairobi.
- Başkent Nairobi'de bir polis karakolunun dışındaki bir araba bombası patlamasında en az dört kişi öldü.
Alofi is the capital of Niue, and its population is about 580 people.
- Alofi, Niue'nin başkentidir ve nüfusu yaklaşık 580 kişidir.
One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
- Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
More than 50 people died from the recent eruption. Volcanic rocks struck some victims in the head.
- Son püskürmede 50'den fazla kişi öldü. Volkanik kayalar bazı kurbanların başına çarptı.
If you want to have an attractive personality, you need to have a good head on your shoulders.
- Eğer çekici bir kişiliğe sahip olmak istiyorsanız, omuzlarınızda iyi bir kafaya sahip olmalısınız.