Can you play the violin?
- Keman çalabilir misin?
Did you hear my son play the violin?
- Oğlumun keman çaldığını duydun mu?
They that dance must pay the fiddler.
- Dans edenler kemancıya ödemek zorundadır.
Tom loves playing Irish tunes on the fiddle.
- Tom kemanda İrlanda melodileri çalmayı seviyor.