She shared her piece of cake with me.
- O, kek parçasını benimle paylaştı.
Tom cut his sister a piece of cake.
- Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
I want an English muffin.
- Bir İngiliz keki istiyorum.
I bought more of those muffins you like.
- Hoşlandığın şu keklerden biraz daha aldım.
The fresh strawberries went like hot cakes.
- Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.
kek kalıbını yağla.
I'd like to have cheesecake for dessert.
- Tatlı için peynirli kek istiyorum.
The cheesecake tasted too sweet.
- Peynirli kekin tadı çok güzeldi.
I baked you some brownies.
- Sana biraz çikolatalı kek pişirdim.
She baked some chocolate brownies.
- O biraz çikolatalı kek yaptı.
She is partial to chocolate cake.
- Çikolatalı keke düşkündür.
The chocolate cake tempted her even though she was dieting.
- O diyette olsa da çikolatalı kek onu cezbetti.