He's my sister's husband. He's my brother-in-law.
 - O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim.
Tom is Mary's brother-in-law.
 - Tom Mary'nin kayınbiraderidir.
My brother-in-law passed away last Wednesday.
 - Kayınbiraderim geçen çarşamba vefat etti.
My brother-in-law easily loses his temper from trivial matters.
 - Kayınbiraderim önemsiz konulardan kolayca sinirlenir.