Tom made this mistake intentionally.
- Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.
She looked at me in a deliberate way and left the meeting room.
- Kasıtlı bir şekilde bana baktı ve toplantı salonundan ayrıldı.
He told deliberate lies.
- O, kasıtlı yalanlar söyledi
Did you do that purposely?
- Onu kasıtlı olarak mı yaptın?
You purposely gave the wrong answer, didn't you?
- Kasıtlı olarak yanlış cevap verdin, değil mi?
I'm sure that wasn't intentional.
- Onun kasıtlı olmadığına eminim.
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.
His mistake was intentional.
- Onun hatası kasıtlıydı.
Fadil killed Layla very deliberately.
- Fadıl, Leyla'yı kasıtlı olarak öldürdü.
Police think the fire was deliberately lit.
- Polise göre yangın kasıtlı olarak çıkarıldı.
Did you do that intentionally?
- Sen onu kasıtlı olarak mı yaptın?
Tom made this mistake intentionally.
- Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
Did you do that purposely?
- Onu kasıtlı olarak mı yaptın?
You purposely gave the wrong answer, didn't you?
- Kasıtlı olarak yanlış cevap verdin, değil mi?
We skipped his turn on purpose.
- Biz kasıtlı olarak onun sırasını atladık.
The clown fell down on purpose.
- Palyaço kasıtlı olarak düştü.
He broke the window intentionally.
- O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.