I never want to hear that slanderous shit again!
 - O karalayıcı bok herifi tekrar duymak istemiyorum!
A terrible, almost illegible scrawl.
 - Korkunç, neredeyse okunaksız bir karalama.
Tom scribbled something on a piece of paper.
 - Tom bir parça kağıt üzerine bir şey karaladı.
There were scribbles all along the wall.
 - Bütün duvar boyunca karalamalar vardı.