Sami launched a campaign to overturn his conviction.
- Sami mahkumiyetini bozmak için bir kampanya başlattı.
Public opinion began to change.
- Kamuoyu değişmeye başladı.
The balance of public opinion remains in his favor.
- Kamu oyu dengesi kendi lehine kalır.
I bought this camera yesterday.
- Ben bu kamerayı dün aldım.
My father bought me a camera for my birthday.
- Babam, doğum günüm için bana bir kamera aldı.