kalakalma

listen to the pronunciation of kalakalma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение kalakalma в Турецкий язык Английский Язык словарь

kal
{f} remain

In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life. - Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.

Words fly away, the written remains. - Söz uçar, yazı kalır.

kal
devolve
kal
hover over
kal
{f} stay

I'd like to stay one more night. Is that possible? - Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

I want to stay here longer. - Burada daha uzun kalmak istiyorum.

kal
{f} staying

A man named George was staying at a hotel. - George adında bir adam bir otelde kalıyordu.

My uncle is staying in Hong Kong at present. - Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.

kal
{f} remaining

There were few students remaining in the classroom. - Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.

Let's quickly finish the remaining work and go out for some drinks. - Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.

kal
word, talk
kal
snub
kal
remains

The problem remains to be solved. - Sorun çözülmeden kalır.

He remains calm in the face of danger. - O, tehlike karşısında sakin kalır.

kalakalmak
to stand aghast
kalakalmak
to be left open-mouthed, be left dumbstruck
Английский Язык - Английский Язык

Определение kalakalma в Английский Язык Английский Язык словарь

kal
Era
kal
Strife
Английский Язык - Турецкий язык

Определение kalakalma в Английский Язык Турецкий язык словарь

KAL
(Askeri) kritik unsurlar listesi (key assets list)