Could we have a spoon?
- Bir kaşık alabilir miyiz?
Masuo can bend spoons.
- Masuo kaşıkları eğebilir.
I put three teaspoons of sugar in your tea.
- Çayına üç çay kaşığı şeker koydum.
I take two teaspoons of sugar with my coffee.
- Benim kahvemle, iki çay kaşığı şeker alırım.
Tom poured some cough medicine into a tablespoon.
- Tom bir çorba kaşığına biraz öksürük ilacı döktü.