O, yapay bir çiçektir.
- Es ist eine künstliche Blume.
Bu inciler yapay değil, gerçek.
- Diese Perlen sind nicht künstlich, sondern echt.
Tom dudaklarını yapay olarak boyayan ve kulak memelerini delen kadınların bulunduğu bir kültürden geliyor.
- Tom comes from a culture where women artificially color their lips and put holes in their earlobes.
Yapay dünya uydularının fırlatılmasına yaygın olarak uzayın bir keşfi gözüyle bakılmaktadır.
- The launching of artificial earth satellites is commonly looked upon as an exploration of space.
Suni deri gerçeğiyle karşılaştırılamaz.
- Artificial leather can't compare with the real thing.
Hobilerimden birisi yapay çiçekler yapmaktır.
- One of my hobbies is making artificial flowers.