Many peasants died during the drought.
- Birçok köylü kuraklık esnasında öldü.
I look like an old peasant.
- Yaşlı bir köylüye benziyorum.
The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
- Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
The explosion frightened the villagers.
- Patlama köylüleri korkuttu.
The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
- Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
The explosion frightened the villagers.
- Patlama köylüleri korkuttu.
Most of the peasants living in this godforsaken village are illiterate.
- Bu kahrolası köyde yaşayan köylülerin çoğu cahildir.
The poor peasants ate potatoes.
- Yoksul köylüler patates yediler.