You may choose what you like.
 - İstediğinizi seçebilirsiniz.
Would you like to dance with me?
 - Benimle dans etmek ister misin?
I am sorry, but I cannot meet your requirement.
 - Üzgünüm ama isteğinizi yerine getiremem.
Reservations are required.
 - Rezervasyon isteniyor.
The request became a hot political issue in the presidential campaign.
 - İstek başkanlık kampanyasında sıcak bir siyasi sorun haline geldi.
A map is available upon request.
 - İstek üzerine bir harita mevcuttur.
I would like to but I have a required course tonight.
 - İsterim ama bu gece gerekli bir kursum var.
Reservations are required.
 - Rezervasyon isteniyor.
Mary requested a raise from her boss.
 - Mary patronundan bir zam istedi.
Tom has requested my assistance.
 - Tom yardımımı istedi.
I have some cravings.
 - Benim bazı isteklerim var.
I don't want to identify myself with that group.
 - Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
Do you want to come with us?
 - Bizimle gelmek ister misiniz?
Tom decided to call for help.
 - Tom yardım istemeye karar verdi.
Tom heard Mary call for help.
 - Tom Mary'nin yardım istediğini duydu.
An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.
 - Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.
My sponsor was willing to agree to my suggestion.
 - Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.
There remains nothing to be desired.
 - İstenilen bir şey yok.
Dan desired to kill Linda.
 - Dan Linda'yı öldürmek istedi.