He has enough willpower.
 - O yeteli iradeye sahip.
I did it against my will.
 - Onu kendi irademe karşı yaptım.
Tom did it against his will.
 - Tom, onu onun iradesine karşı yaptı.
Despite my parents' preference, I have decided to attend an out-of-state college on my own volition.
 - Ailemin tercihinin aksine, şehir dışında bir üniversiteye devam etmeye kendi irademle karar verdim.
Tom has no self control.
 - Tom'un irade gücü yok.