Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O, ona ilk önce inanmadı.
- He didn't believe it at first.
O, ilk önce atı beğenmedi.
- She didn't like the horse at first.
O, ilk olarak ondan hoşlanmadı.
- She didn't like him at first.
İlk olarak, onlar ona inanmadılar.
- At first, they didn't believe him.
Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim.
- At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it.
Önce onu erkek kardeşinle karıştırdım.
- At first, I mistook him for your brother.
Ben tatillerin başında senin evine geleceğim.
- I'll come over to your place at the start of the holidays.
Her hafta başında, ben hem yorgunum hem de mutluyum.
- At the start of every weekend, I am both tired and happy.
İlk zamanlar bunu yapmaktan hoşlanmadım.
- I didn't like doing this at first.
İlk zamanlar şüpheciydim.
- I was skeptical at first.
Başlangıçta stajyerler bu şirkette sakardılar.
- At first, the trainees were awkward in his company.
Başlangıçta, ondan hoşlanmadım.
- At first, I didn't like him.