influence or authority over

listen to the pronunciation of influence or authority over
Английский Язык - Турецкий язык
etkilemek veya otorite üzerinde
control
{f} kontrol etmek

Onu kontrol etmek için bir şirket kurdular. - They formed a company to control it.

Duygularımızı kontrol etmek bazen zordur. - It's sometimes difficult to control our feelings.

control
{f} denetlemek
control
kontrol

Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi? - You used a condom for birth control, right?

Hiç kimse bizi kontrol edemez. - Nobody can control us.

control
hakim olmak
control
{f} kontrol et

Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir. - Some things in life are beyond our ability to control.

Kendinizi kontrol etmelisiniz. - You must control yourself.

control
(ç.) (uçak/vb.) kumanda donanımı
control
düzenlemek
control
yönetim

İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti. - The government of the Inca Empire controlled everything.

control
{i} hakimiyet
control
kumanda cihazları
control
(Tıp) Gözlem altında tutmak, kontrol etmek
control
(Askeri) (NATO) KONTROL YETKİSİ: Bir komutanın kendi komutası altında bulunanlardan başka birlik ve teşkillerin faaliyetleri üzerinde haiz olabileceği tam komuta yetkisinden daha az kısmi yetki. Bu yetki tamamen veya kısmen devredilebilir veya tahsis edilebilir
control
{f} denetle
control
{i} denetim

Her şeyim denetim altında. - I have everything under control.

Tom beni denetimde bıraktı. - Tom left me in control.

control
{i} yönetim, idare, egemenlik, hâkimiyet
control
control group deney yapılan
control
{f} idare etmek

Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz. - He who seeks to control fate shall never find peace.

Английский Язык - Английский Язык
control
influence or authority over

    Расстановка переносов

    in·flu·ence or au·tho·ri·ty over

    Турецкое произношение

    înfluıns ır ıthôrıti ōvır

    Произношение

    /ˈənflo͞oəns ər əˈᴛʜôrətē ˈōvər/ /ˈɪnfluːəns ɜr əˈθɔːrətiː ˈoʊvɜr/
Избранное