Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.
 - Death is an integral part of life.
Müzik, hayatımın önemli bir parçasıdır.
 - Music is an important part of my life.
Bu teori üç kısımdan oluşur.
 - This theory consists of three parts.
Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi.
 - In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.
Üçüncü bir taraf olarak pozisyon almaya niyetliyim.
 - I intend to take my position as a third party.
Her iki taraf savaşa karşı çıktı.
 - Both parties opposed war.
Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
 - This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
 - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Çocuğunuzun doğumundan sonra işinizi yarım gün yapmalısınız.
 - After the birth of your child, you should make your work part-time.
Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.
 - I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.
Tom zaten görevini yaptı.
 - Tom has already done his part.
Topluma yardımcı olmak için görevimi yapmaya çalışıyorum.
 - I try to do my part to help the community.
Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
 - A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
 - The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
 - The seats were reserved for the party.
Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir.
 - These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.
Ondan ayrılmak zorunda olduğu gün sonunda geldi.
 - The day came at last when he had to part from her.
O, evinden ayrılmak istemedi.
 - He didn't want to part with his house.