in harmony.

listen to the pronunciation of in harmony.
Английский Язык - Турецкий язык

Определение in harmony. в Английский Язык Турецкий язык словарь

agreed
mutabık

Amerikalıların çoğu Başkan Wilson ile mutabık kalmıştı. - Most Americans agreed with President Wilson.

Biz indirim oranı üzerinde mutabık kaldık. - We have agreed on the rate of discount.

agreed
anlaşmış

Tom ve ben her konuda anlaşmıştık. - Tom and I agreed on everything.

agreed
{s} kararlaştırılmış
agreed
kabul

Başkan Roosevelt yardım etmeyi kabul etti. - President Roosevelt agreed to help.

Projede birlikte çalışmayı kabul ettiler. - They agreed to work together on the project.

in harmony
ahenk içinde
agreed
hemfikir

Hiç kimse onunla hemfikir değildi. - No one agreed with him.

Tom ve Mary olay hakkında hiç konuşmamakta hemfikir oldular. - Tom and Mary agreed never to talk about the incident.

agreed
tamam
agreed
hay hay
agreed
{f} kabul et

Başkan Roosevelt yardım etmeyi kabul etti. - President Roosevelt agreed to help.

Tamam, pekala, Willie nihayet kabul etti. - Well, OK, Willie finally agreed.

agreed
anlaştık

Bunun küçük bir tören olması konusunda anlaştık. - We agreed it would be a small ceremony.

Biz kendi aramızda anlaştık. - We agreed among ourselves.

agreed
{s} birlikte alınmış
agreed
kararlaştırılmış olan
agreed
{s} anlaşmaya varılmış
agreed
olur
agreed
{s} ortak (karar)
agreed
oldu

Hepimiz planın mantıklı olduğunu kabul ettik. - We all agreed that the plan made sense.

Tom Mary'nin önerilerinin iyi olanlar olduğunu kabul etti. - Tom agreed that Mary's suggestions were good ones.

agreed
{s} aynı fikirde olan
in harmony
uyan
Английский Язык - Английский Язык
agreed

We are much more agreed on goals than on methods.

in harmony.

    Расстановка переносов

    in har·mo·ny

    Видео

    ... traditional and modern homes burned in harmony ...
    ... the blue mosque is a masterpiece of harmony and elegance ...
Избранное