O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- There was no one in the room besides Mary and John.
Maaşına ek olarak biraz geliri var.
- He has some income in addition to his salary.
İngilizceye ek olarak Almanca eğitimi yapmak istiyorum.
- I want to study German in addition to English.
Bunun yanı sıra, nasıl dans edilir bilmiyorum.
- Besides that, I don't know how to dance.
Bir cerrah olmanın yanı sıra, o ünlü bir yazardı.
- Besides being a surgeon, he was a famous writer.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.
- In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
Ben bu daireyi seviyorum. Yer iyi ve ayrıca, kira çok yüksek değil.
- I like this flat. The location is good, and besides, rent is not very high.
Ayrıca, bu gerçekten ilginç bir sorundur.
- Besides, it's a really interesting problem.
Şimdi çok geç oldu. Üstelik, yağmur yağmaya başlıyor.
- It's too late now. Besides, it's starting to rain.
Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.
- Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
... In addition to beautiful images that are easily stored ...
... store in addition to your personal music library? ...