Tom certainly seemed inspired.
- Tom kesinlikle ilhamlı görünüyordu.
I'm not inspired anymore.
- Artık ilhamlı değilim.
He was inspired to learn to fly.
The actor's inspired performance of Hamlet's soliloquy left the audience dumbfounded.
All kinds of women inspire me.
- Her çeşit kadın bana ilham verir.
All men can be criminals, if tempted; all men can be heroes, if inspired.
- Tüm erkekler suçlu olabilirler, eğer kışkırtılırlarsa; tüm erkekler kahraman olabilirler, eğer ilham verilirse.
You're an inspiration to us all.
- Hepimiz için bir ilham kaynağısın.
My father is my biggest source of inspiration.
- Babam benim en büyük ilham kaynağımdır.
I was inspired by Tom's speech.
- Tom'un konuşması bana ilham verdi.
It was a revelation to me.
- O benim için bir ilhamdı.