By the year 2020, the population of our city will have doubled.
 - 2020 yılına kadar şehrimizin nüfusu ikiye katlanmış olacak.
We'll have to double our budget for next year.
 - Gelecek yıl için bütçemizi ikiye katlamak zorunda kalacağız.
On second thought, make that a double.
He's my double cousin as my mother's sister married my father's brother.
We'll have to double our budget for next year.
 - Gelecek yıl için bütçemizi ikiye katlamak zorunda kalacağız.
Do you want to double your gold pieces? What do you mean?
 - Altın parçalarını ikiye katlamak istiyor musun? Ne demek istiyorsun?
Your book is double the size of mine.
 - Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
His revenue doubled after retirement.
 - Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.
Your income is about twice as large as mine is.
 - Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.
My brother eats twice as much as I do.
 - Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
The population has doubled in the last five years.
 - Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.
The number of employees doubled in ten years.
 - Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
I'm doubly disappointed on the lack of improvement from my team.
 - Takımımdan iyileşme eksikliği konusunda iki kat fazla hayal kırıklığına uğradım.