- Определение ice- в Английский Язык Турецкий язык словарь
- <span class="word-self">icespan>
- buz Yanağına bir buz torbası koy. -Put an icepack on your cheek. 
 Buz erirse, sıvı olur. -When ice melts, it becomes liquid. 
 
- <span class="word-self">icespan>-cold
- buz gibi Tom nehrin buz gibi suyuna düştü. -Tom fell into the ice-cold water of the river. 
 Leyla buz gibi geceyi atlattı. -Layla survived the ice-cold night. 
 
- <span class="word-self">icespan>-free
- buz tutmaz 
- <span class="word-self">icespan>-free
- buzsuz 
- <span class="word-self">icespan>-cream cone pants
- dondurma koni pantolon 
- <span class="word-self">icespan>-cream parlour
- Dondurmacı 
- <span class="word-self">icespan>-cream scoop
- dondurma kepçe 
- <span class="word-self">icespan>-jacking
- Buz-kriko: Aşırı soğuk ve/veya donma sebebi ile suyun dönmüş buz halini alması, metal bir bağlantının veya herhangi bir bağlantının başlama/birleşme noktalarında birikerek o bağlantıyı genleşerek kırması, genel olmayan fenomen (olgu/doğal olay) 'içe-jacking (buz-kriko)' olarak bilinir 
- <span class="word-self">icespan>-pack
- buz paketi 
- <span class="word-self">icespan>-sheet
- buz yapraklık 
- <span class="word-self">icespan>-skate
-  (Spor) Buz pateni
- <span class="word-self">icespan>-skating
-  (Spor) Buz pateni
- <span class="word-self">icespan>-house period
- buzulların kapsam olarak maksimuma ulaştığı devir 
- <span class="word-self">icespan>-house period
- buz-evi periyodu 
- <span class="word-self">icespan> cream
- dondurma Aman Tanrım, bu dondurma gerçekten çok iyi! -Damn, this ice cream is really good! 
 Ben çikolatalı dondurmayı severim! -I like chocolate ice cream. 
 
- <span class="word-self">icespan> climbing
- Buz tırmanışı 
- <span class="word-self">icespan>
- öldürmek 
- <span class="word-self">icespan> cap
- buz tabakası 
- <span class="word-self">icespan> cap
- buz örtüsü 
- <span class="word-self">icespan> cold
- buz gibi 
- <span class="word-self">icespan> mass
- buz kütlesi 
- <span class="word-self">icespan> skater
- buz patenci 
- on <span class="word-self">icespan>
- argo yedekte 
- anchor <span class="word-self">icespan>
- yer buzu 
- clear <span class="word-self">icespan>
-  (Askeri) şeffaf kanat buzu
- cube <span class="word-self">icespan>
- parça buz 
- cut no <span class="word-self">icespan>
-  {k} önemi/etkisi olmamak
- drill <span class="word-self">icespan>
- aysberg 
- drill <span class="word-self">icespan>
- buz dağı 
- field <span class="word-self">icespan>
-  (Meteoroloji) alan buzu
- <span class="word-self">icespan>
- donmak 
- <span class="word-self">icespan>
-  {f} buzlanmak
- <span class="word-self">icespan>
-  {f} dondurmak
- <span class="word-self">icespan>
-  (Argo) metaamfetamin
- <span class="word-self">icespan>
-  (Argo) met Metamfetaminin kilosu sokaklarda tahmini bir milyon dolardan gidebiliyor. -The drug ice can fetch an estimated $1 million per kilogram on the streets. 
 Triton'un, taş ve buz karışımı olduğu düşünülür. Yüzeyinin sıcaklığı -245 Celsius derecedir ve azot ve metandan oluşan ince bir atmosferi vardır. -Triton is thought to be a combination of rock and ice. Its surface temperature is -245 degrees Celsius, and it has a thin atmosphere of nitrogen and methane. 
 
- <span class="word-self">icespan>
- buzul Buzullar, kara buzları ve buzul dağları tatlı sudan yapılmıştır. -Glaciers, land ice and icebergs are made of fresh water. 
 Dünyanın tatlı suyunun %68'inden fazlası buzda ya da buzullarda kilitlidir; ve diğer %30'u yeraltı suyudur. -Over 68 percent of Earth's freshwater is locked up in ice and glaciers; and another 30 percent is in groundwater. 
 
- <span class="word-self">icespan>
- buzla soğutmak 
- <span class="word-self">icespan> age
-  (Meteoroloji) buz çağı
- <span class="word-self">icespan> age
- buz devri 
- <span class="word-self">icespan> bar
- buz kalıbı 
- <span class="word-self">icespan> berg
- aysberg 
- <span class="word-self">icespan> blue
- buz mavisi 
- <span class="word-self">icespan> box
- soğutucu 
- <span class="word-self">icespan> cap
-  (Askeri) iç buzul
- <span class="word-self">icespan> cap
-  (Askeri) kıta buzulu
- <span class="word-self">icespan> cave
-  (Coğrafya) buz ini
- <span class="word-self">icespan> cover
-  (Askeri,Teknik) buz örtüsü
- <span class="word-self">icespan> cube
- buz küpü Buz küpü tepsilerini doldurur musun ve derin dondurucuya koyar mısın? -Could you fill up the ice cube trays and put them in the freezer? 
 Onun gömleğinden içeri bir buz küpü kaçırdım. -I slipped an ice cube down her shirt. 
 
- <span class="word-self">icespan> cube
-  (Gıda) küp buz Kahveme bir küp buz koymak istiyorum, çünkü o genellikle çok sıcak. -I like to put an ice cube into my coffee, because it's usually too hot. 
 
- <span class="word-self">icespan> cube
-  (Gıda) buz parçası Bu meyve suyu, iki buz parçasıyla ile çok daha iyi olurdu. -This juice would be even better with two ice cubes. 
 
- <span class="word-self">icespan> field
- buzla 
- <span class="word-self">icespan> over
- buzlanmak 
- <span class="word-self">icespan> pack
- su yolunda buz birikintisi 
- <span class="word-self">icespan> pack
- denizde bulunan buz yığını 
- <span class="word-self">icespan> sheet
-  (Meteoroloji) buz tabakası
- <span class="word-self">icespan> tong
-  (Gıda) buz maşası
- loose <span class="word-self">icespan>
-  (Denizbilim) gezgin buzlu
- on thin <span class="word-self">icespan>
- büyük bir riske girmiş 
- pack <span class="word-self">icespan>
- deniz buzlası 
- pack <span class="word-self">icespan>
- yüzen buz 
- pack <span class="word-self">icespan>
-  (Coğrafya) deniz suyu buzu
- sea <span class="word-self">icespan>
-  (Askeri) bankiz
- sheet <span class="word-self">icespan>
- buz tabakası 
- sheet of <span class="word-self">icespan>
- buz tabakası 
- slide on <span class="word-self">icespan>
- kızak kaymak 
- some <span class="word-self">icespan> cubes
-  (Gıda) birkaç parça buz
- water <span class="word-self">icespan>
- su buzu 
- break the <span class="word-self">icespan>
- havayı yumuşatmak Toplantı havayı yumuşatmak için genel bir sohbet ile başladı. -The meeting started with some general chit-chat to break the ice. 
 
- break the <span class="word-self">icespan>
- buzları çözmek 
- choc-<span class="word-self">icespan>
- çikolata kaplı dondurma 
- clear <span class="word-self">icespan>
- cam buz 
- cut no <span class="word-self">icespan>
- sökmemek 
- cut no <span class="word-self">icespan>
- etkisiz kalmak 
- cut no <span class="word-self">icespan>
- önemli olmamak 
- drift <span class="word-self">icespan>
- yüzer buz 
- dry <span class="word-self">icespan>
- kuru buz Tom bir bardak suya bir parça kuru buz koydu. -Tom put a piece of dry ice into a cup of water. 
 
- dry <span class="word-self">icespan>
- donmuş karbondioksit 
- fossil <span class="word-self">icespan>
- fosil buz 
- fossil <span class="word-self">icespan>
- taşıl buz 
- <span class="word-self">icespan>
- (kek/vb.) üzerini şekerle kaplamak 
- <span class="word-self">icespan>
-  {f} dondur Ben çikolatalı dondurmayı severim! -I like chocolate ice cream. 
 Çok fazla dondurma ve spagetti yememelisin. -You must not eat too much ice-cream and spaghetti. 
 
- <span class="word-self">icespan>
- dondurma Çok fazla dondurma ve spagetti yememelisin. -You must not eat too much ice-cream and spaghetti. 
 Eriyen dondurmanın etrafındaki alan karıncalarla kaynıyordu. -The area around the melting ice cream was crawling with ants. 
 
- <span class="word-self">icespan>
- buzla kaplamak 
- <span class="word-self">icespan> age
- buzuk devri 
- <span class="word-self">icespan> age
- buzul çağı 
- <span class="word-self">icespan> ax
- buz baltası 
- <span class="word-self">icespan> axe
- buz baltası 
- <span class="word-self">icespan> bag
- buz torbası Bir buz torbası alabilir miyim? -May I have an ice bag? 
 Lütfen bir buz torbası getirin. -Please bring an ice bag. 
 
- <span class="word-self">icespan> bear
- kutup ayısı 
- <span class="word-self">icespan> calorimeter
- buz kalorimetresi 
- <span class="word-self">icespan> canopy
- yığın buzla 
- <span class="word-self">icespan> cascade
- buz çağlayanı 
- <span class="word-self">icespan> cave
- buz mağarası Sami, kar fırtınasından kaçmak için bir buz mağarası inşa etti. -Sami built an ice cave to escape the blizzard. 
 
- <span class="word-self">icespan> cave
- buzluk 
- <span class="word-self">icespan> chest
- buzluk 
- <span class="word-self">icespan> cream cone
- dondurma külahı 
- <span class="word-self">icespan> creeper
- buz nalçası 
- <span class="word-self">icespan> dyestuff
- azoik boya 
- <span class="word-self">icespan> floe
- deniz buzlası 
- <span class="word-self">icespan> fog
- buz sisi 
- <span class="word-self">icespan> formation
- buz oluşumu 
- <span class="word-self">icespan> free
- buz tutmaz 
- <span class="word-self">icespan> hockey
- buz hokeyi Buz hokeyi heyecanlandırıcı bir spordur. -Ice hockey is an exciting sport. 
 Kanada, buz hokeyinin anavatanıdır. -Canada is the motherland of ice hockey. 
 
- <span class="word-self">icespan> house
- buzhane 
- <span class="word-self">icespan> house
- buz deposu 
- <span class="word-self">icespan> jam
- buz yığılması 
- <span class="word-self">icespan> machine
- buz yapma makinası 
- <span class="word-self">icespan> mantle
- buz örtüsü 
- <span class="word-self">icespan> mantle
- buz ortüsü 
- <span class="word-self">icespan> milk
- buzlu süt 
- <span class="word-self">icespan> mine
- buz mayını 
- <span class="word-self">icespan> pack
- buz torbası Tom kafasına bir buz torbası bastırdı. -Tom pressed an ice pack to his head. 
 Git buz torbasını doldur. -Go fill the ice pack. 
 
- <span class="word-self">icespan> pack
- buz birikintisi 
- <span class="word-self">icespan> pack
- buz kesesi 
- <span class="word-self">icespan> pick
- buz kıracağı Tom'un Mary'yi bir buz kıracağı ile öldürdüğüne inanıyoruz. -We believe that Tom killed Mary with an ice pick. 
 Birisi Tom'u bir buz kıracağı ile zımbaladı, fakat o şimdi iyi. -Someone stabbed Tom with an ice pick, but he's OK now. 
 
- <span class="word-self">icespan> plant
- buzhane 
- <span class="word-self">icespan> plant
- buz fabrikası 
- <span class="word-self">icespan> point
- donma çekidi 
- <span class="word-self">icespan> point
- buzlanma çekidi 
- <span class="word-self">icespan> point
- donma noktası 
- <span class="word-self">icespan> sheet
- buz örtüsü 
- <span class="word-self">icespan> skate
-  {f} buz pateni yap
- <span class="word-self">icespan> storm
- yağmuru yağar yağmaz donduran fırtına 
- <span class="word-self">icespan> tea
- buzlu çay 
- landfast <span class="word-self">icespan>
- karaya bağlı buz 
- skate on thin <span class="word-self">icespan>
- riskli bir işe girmek 
- water <span class="word-self">icespan>
- donmuş tatlı 
- <span class="word-self">icespan> blink
-  (Askeri) BUZ YANSIMA PIRILTISI: Bulutlardaki beyaz parlaklık veya pırıltı. Bu vaziyet, genel olarak, karla örtülü olan buzun gökteki yansımasıdır
- a large expanse of floating <span class="word-self">icespan>
- yüzen buz geniş bir coğrafyaya yayılmış 
- break <span class="word-self">icespan>
- break buz 
- cut no <span class="word-self">icespan> with
- fikrinden vazgeçirme(mek) 
- eating <span class="word-self">icespan> cream
- dondurma yemek 
- fossil <span class="word-self">icespan>
- fosil buz, taşıl buz 
- <span class="word-self">icespan>
- buzlar 
- <span class="word-self">icespan>
- buza 
- <span class="word-self">icespan> diving
- buzlu suya dalma 
- <span class="word-self">icespan> float
- buz float 
- <span class="word-self">icespan> man
- buz adam 
- <span class="word-self">icespan> packs
- buz paketleri 
- <span class="word-self">icespan> pellets
- buz pelletleri 
- <span class="word-self">icespan> sculpture
- buz heykel 
- milk <span class="word-self">icespan>
- süt buz 
- on thin <span class="word-self">icespan>
- Çok nazik veya müşkül bir durumda; büyük bir riske girmiş 
- on thin <span class="word-self">icespan>
- ince buz üzerinde 
- pancake <span class="word-self">icespan>
- pancake buz 
- road is coated with <span class="word-self">icespan>
- yol buz kaplı 
- sheets of <span class="word-self">icespan>
- buz tabakaları 
- soft serve <span class="word-self">icespan> cream
-  (Gıda) 1. Yumuşak dondurma
- <span class="word-self">icespan>
-  {f} buzda soğutmak
- <span class="word-self">icespan>
- pasta üzerine şekerli krema sürmek 
- <span class="word-self">icespan>
-  {i} değerli taş
- <span class="word-self">icespan>
-  {i} buzlu şerbetten yapılan tatlı
- <span class="word-self">icespan>
-  {i} pırlanta
- <span class="word-self">icespan>
- buza benzer şey 
- <span class="word-self">icespan>
-  {f} üzerine krema sürmek. 5
- <span class="word-self">icespan>
- ice ax dağcıların kullandı 
- <span class="word-self">icespan>
-  {f} (over/up) buzlanmak
- <span class="word-self">icespan>
-  {f} buza koymak
- <span class="word-self">icespan>
- pasta üstü için krema 
- <span class="word-self">icespan>
- argo pırlanta 
- <span class="word-self">icespan>
-  {i} pasta kaplama şekerlemesi
- <span class="word-self">icespan>
- meyvalı dondurma 
- <span class="word-self">icespan>
-  {f} şekerle kaplamak
- <span class="word-self">icespan>
- argo öldürmek