Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
I'm going to teach one of Tom's advanced classes while he's in Boston.
- O, Boston'dayken Tom'un ileri sınıflarından birine öğretmenlik yapacağım.
The men began to march forward.
- Adamlar ileri doğru yürümeye başladılar.
Tom took a step forward.
- Tom ileriye doğru bir adım attı.
Hey, remember the progressive one?
- Hey, ilerici olanı hatırlıyor musunuz?
Tom is very progressive, isn't he?
- Tom çok ilerici, değil mi?
We saw another ship far ahead.
- İleride başka bir gemi gördük.
A gas station is one kilometer ahead.
- Benzin istasyonu bir kilometre ileride.
I want to become a TV announcer in the future.
- İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum.
He wants to be a policeman in the future.
- İleride polis olmak istiyor.
Nobody knows what will happen next.
- İleride ne olacağını hiç kimse bilmiyor.
He is taking an advanced course in Esperanto.
- O ileri düzey bir Esperanto dersi alıyor.
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
He could not walk any further.
- O, daha ileriye yürüyemedi.
She can swim further than I can.
- O benden daha ileriye yüzebilir.
A man I didn't know was walking back and forth in front of my house.
- Tanımadığım bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.
Tom is pacing back and forth.
- Tom ileri geri adımlıyor.
Life can only be understood backwards, but it must be lived forwards.
- Hayat sadece geriye doğru anlaşılabilir ama ileriye doğru yaşanmalıdır.
Why is it easier to park the car backwards than forwards?
- Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
- Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
Tom is very progressive, isn't he?
- Tom çok ilerici, değil mi?