Tom had to do some work.
- Tom biraz iş yapmak zorundaydı.
You must consider what kind of work you want to do.
- Ne tür bir iş yapmak istediğinizi düşünmelisiniz.
Whose turn is it to deal?
- İş yapmak için kimin sırası?
The soul of commerce is upright dealing.
- Ticaretin ruhu dürüst iş yapmaktır.
I'm looking forward to doing business with you.
- Seninle iş yapmak için sabırsızlanıyorum.
It's been a pleasure doing business with you.
- Sizinle iş yapmak bir zevkti.
I want to do a good job.
- Ben iyi bir iş yapmak istiyorum.
Tom wants to do a good job.
- Tom iyi bir iş yapmak istiyor.
Tom wants to do business with Mary.
- Tom Mary ile iş yapmak istiyor.
I use the internet to do business.
- İnterneti iş yapmak için kullanırım.