These machines are distinguished by particularly high-quality workmanship.
- Bu makineler, özellikle yüksek kaliteli işçilik ile ayırt edilir.
These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.
- Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir.
We need to reduce labor costs.
- İşçilik maliyetlerini azaltmamız gerekiyor.
The stated price does not include labor charges.
- Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
They consider him their best employee.
- Onu en iyi işçileri olarak düşünüyorlar.
The outraged employee resigned at once.
- Çileden çıkan işçi derhal istifa etti.
Just then, the workers in the park brought over some small playing cards.
- Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.
Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
- İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
I found him to be a good workman.
- Onu iyi bir işçi olarak buldum.
A bad workman always blames his tools.
- Kötü bir işçi her zaman aletlerini suçlar.
Many workers were trapped in the coal mine.
- Birçok işçi kömür madeninde mahsur kaldı.
Many of the workers died of hunger.
- İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
We saw laborers blasting rocks.
- Kayaları patlatan işçiler gördük.
The laborers are murmuring against their working conditions.
- İşçiler çalışma şartlarına karşı söyleniyorlar.
He's a labourer on a riverboat.
- O bir nehir botunda bir işçidir.
The handyman was supposed to arrive at twelve noon, but got stuck in a traffic jam for a few hours.
- İşçinin öğle on ikide gelmesi bekleniyordu fakat birkaç saattir bir trafik sıkışıklığında sıkıştı.
He has skill in handwork.
- Onun el işçiliği becerisi vardır.
These workmen are constructing a road.
- Bu işçiler bir yol inşa ediyorlar.
I got dressed early, but the workmen have not yet arrived.
- Ben erken giyindim ama işçiler henüz gelmedi.