hesaplanma

listen to the pronunciation of hesaplanma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение hesaplanma в Турецкий язык Английский Язык словарь

hesapla
take stock
hesapla
estimate

Isaac Newton was the first person to estimate the mass of the Sun. - İsaac Newton, Güneş'in kütlesini ilk hesaplayan kişiydi.

hesapla
{f} estimated
hesapla
{f} calculating

The first calculating tool of mankind is called an abacus. - İnsanların ilk hesaplama aracına abaküs denir.

Tom didn't want to waste any more time calculating how much time had been wasted. - Tom ne kadar zamanın boşa harcandığını hesaplamada daha fazla zamanı boşa harcamak istemedi.

hesapla
compute

He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records. - O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.

A computer can calculate very rapidly. - Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.

hesapla
{f} computing
hesapla
{f} estimating
hesapla
calculate

A computer can calculate very rapidly. - Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.

To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth. - Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.

hesapla
calculated

Tom calculated his expenses. - Tom giderlerini hesapladı.

He calculated the expenses. - O, giderleri hesapladı.

hesaplanmak
to be counted, be enumerated
hesaplanmak
to be estimated, be reckoned
hesaplanmak
to be calculated, be figured, be computed
Турецкий язык - Турецкий язык
Hesaplanmak işi
hesaplanmak
Hesap edilmek