It would be to your advantage to prepare questions in advance.
 - Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
You should prepare for the worst.
 - En kötüsü için hazırlanmalısın.
He is busy preparing for the examination.
 - O, sınava hazırlanmakla meşgul.
Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams.
 - Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.
He has drawn up a will.
 - O, bir vasiyetname hazırladı.
He prepared his speech very carefully.
 - Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
Tom prepared dinner by himself.
 - Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.