Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

having only one rank or row of petals

listen to the pronunciation of having only one rank or row of petals
Английский Язык - Турецкий язык

Определение having only one rank or row of petals в Английский Язык Турецкий язык словарь

single
{i} bekâr

Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim. - I doubt if Tom is single.

Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar! - I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!

single
tek

Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir. - In Japan almost all roads are single lane.

Gökyüzünde tek bir bulut yok. - There isn't a single cloud in the sky.

single
münferit
single
sağlam
single
bir

Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı? - Did God really create the earth in a single day?

Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı. - She left without saying even a single word.

single
(bilet) yalnız gidiş
single
çift olmayan
single
{s} tek bir

Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı? - Did God really create the earth in a single day?

Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı. - She left without saying even a single word.

single
gidiş bileti
single
yalnız gidi
single
yalın kat
single
iki tarafta yalnız birer rakip bulunan sağlam
single
evlenmemiş
single
{i} tek kişilik oda

Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum. - I'd like to reserve a single room.

Tek kişilik oda istiyor musunuz? - Do you want a single room?

single
çiçekleri yalın kat olan
single
{s} tek: She hasn't a single enemy. Onun tek bir düşmanı yok. I can't think of a single example. Tek bir örnek gelmiyor aklıma
single
(sıfat) tek, bir, tek bir, bekar, tek kişilik, yalnız, biricik, bir kerelik
single
{s} tek kişilik

Tek kişilik banyolu ada, lütfen. - A single room with bath, please.

Duşlu tek kişilik bir oda istiyorum, lütfen. - I'd like a single with a shower, please.

Английский Язык - Английский Язык
single
having only one rank or row of petals

    Расстановка переносов

    ha·ving on·ly one Rank or row of petals

    Турецкое произношение

    hävîng ōnli hwʌn rängk ır rō ıv petılz

    Произношение

    /ˈhavəɴɢ ˈōnlē ˈhwən ˈraɴɢk ər ˈrō əv ˈpetəlz/ /ˈhævɪŋ ˈoʊnliː ˈhwʌn ˈræŋk ɜr ˈroʊ əv ˈpɛtəlz/
Избранное