Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı.
 - Tom used old towels to dry the dog.
Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.
 - I have to dry my hair, put on makeup and get dressed.
Ah sevgilim, yağmur yağıyor, ve ben zaten çamaşırı kurutmak için dışarı astım; ne yapmalıyım?
 - Oh dear, it's raining, and I've already hung the laundry out to dry; what shall I do?
Kurutmak için giysilerini dışarıya as!
 - Hang your clothes out to dry!
Bu giysiler nihayet kuru.
 - These clothes are finally dry.
Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı.
 - Tom used old towels to dry the dog.
Bu çok yavan bir açıklama.
 - That's a very dry explanation.
Onun mizah duygusu çok yavan.
 - His humor is very dry.
Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.
 - I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.
Saçımı kurutmam gerekiyor.
 - I have to dry my hair.
Aslında bir pınar vardı, ama kurumuştu.
 - There was a spring indeed, but it was dry.