Meditasyom bana iç huzuru verir.
 - Meditation gives me peace of mind.
Ölüler gitti, onlar kendilerini savunamazlar. Yapılacak en iyi şey onları rahat bırakmaktır!
 - The dead are gone and they cannot defend themselves. The best thing to do is to leave them in peace!
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
 - A lot of people want peace all over the world.
Savaş asla barışı kanıtlamamıştır.
 - Battle's never proven peace.
Dönüşüm huzurlu, yavaş yavaş oldu.
 - Conversion was peaceful and gradual.
Huzurlu evlilik bu dünyanın cennetidir, çekişmeli evlilik bu dünyanın arafıdır.
 - Marriage, in peace, is this world's paradise; in strife, this life's purgatory.
Tom sadece biraz huzur ve sessizlik istedi.
 - Tom just wanted some peace and quiet.
Bütün istediğim huzur ve sessizlik.
 - All I want is peace and quiet.